Son dönemde ciddi artış gösteren, kaynağı belli olmayan, farklı amaçlar güden haberleri ve toplum algısını Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Doç.Dr.Ümit İnatçı Detay Gazetesi için değerlendirdi.
Her Habere İnanmayın
KAYNAKSIZ HABERLER
Kıbrıs Müzakereleri ile birlikte ortaya atılan iddialar ve yalan haberler toplumun bazı kesimlerinde ciddi huzursuzluğa neden olurken İletişim uzmanları “her duyduğunuz habere inanmayın” yorumunu yapıyor. Son günlerde medyada çıkan yanlı haberlerin beyin yıkamaya yönelik, olduğunu belirten Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Doç.Dr.Ümit İnatçı, yapılanın belli bir fikri ve belirli bir algıyı pekiştirmek için yapılan propaganda odaklı yayıncılık olduğunu da kaydeden İnatçı, “ileride referandum olacaksa referanduma yönelik alınacak olan kararı önceleyici bir hamle olarak kullanıyorlar.
SEÇİCİ OLUN
Doç.Dr.Ümit İnatçı her dönemde farklı amaçlar ile haberlerin ve propagandaların üretildiğine, bugün Facebook gibi mecralarda da bu ve benzer iletilerin kamuoyu ile buluşturulduğuna dikkat çekti ve vatandaşlara seçici olmanın düştüğünü kaydetti. İnatçı,“vatandaşın filtreleri olması lazım, vatandaşlar ahlaki açıdan, objektif ve araştırmacı şekilde haberlere bakması gerekir. Kanıt isteyin, sorgulayın ve veriler ile bilgilerin kaynağına bakın” dedi.
Barışcan ŞEKERCİ
Ülkemizde hareketlenen müzakere süreci ile ilgili liderlerin yaptığı açıklamalara karşın provokasyon amaçlı ortaya atılan sahte haritalar, yalan haberler toplumda huzursuzluğa da neden oluyor. Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Doç.Dr.Ümit İnatçı özellikle sosyal medya üzerinden yapılan yayınlara itibar edilmemesi gerektiğini, haberlerin kaynaklarının araştırılmasının vatandaşlara düşen bir görev olduğunu söyledi.
“Kaynağı belli olmayan haberin kredibilitesi yoktur” diye vurgulayan İnatçı, Medyada, “güvenilir kaynaklardan edinilmiştir” şeklinde kullanılan bir terminoloji olduğunu, muhabirlerin, polis veya siyasette bulunan bağlantılarını kullanması sonucu, yaptıkları haberlerde kaynak belirtilmeyebileceğini ancak bunun ince bir çizgi ile ayrıldığını ve her habere “güvenilir kaynaklardan edinilmiştir” şeklinde ibarenin bulunmasının doğru olmadığını kaydetti.
Son zamanlarda gerek sosyal medya gerekse internet haber portalı ve gazetelerde yapılan yanlı yayınların, sahte haritaların dolanıyor olduğu iddialarını yorumlamasını istediğimiz zaman ise İnatçı, “Medya etiği ve yayıncılık açısından doğru olmayan işler yapılıyor. Biz akademi dünyasıyız ve olaylara etik açıdan bakıyoruz. Etik kurallarına uygun şeyler işler yapılmıyor. Bugün mecralar değişti, şu an Facebook üzerinden bunları yoğunlukta görüyoruz belki ama Facebook olmasa da kulaktan kulağa giden haberler vardır. Bu teknoloji ile ilgili bir şey değildir, bu toplum psikolojisi ile alakalıdır. Facebook teknolojik olarak yeni bir ortam. Bu ortam davranışlar ile beslenir, teknoloji bir şeyler üretir ve insan davranışları buna yansır. Teknoloji olmasa farklı mecralar üzerinden provokatif ve art niyetli haberler yayılacaktır.
Benzer olaylar daha önce de yaşanıyordu, üstelik teknolojinin bu kadar gelişmiş olmadığı ortamlarda, afişler basılır ve bir gecede yanlış sloganlar yanlış haberlerle yanlış bilgilerle yine istenen yanlı mesajlar verilirdi” dedi.
SEÇİCİ OLUN
Ümit İnatçı vatandaşlara büyük görev ve sorumluluk düştüğünün altını çizerken vatandaşların okudukları şeyleri sorumluluk bilinci ile incelemesi gerektiğini kaydetti. İnatçı, “vatandaşla seçici olmak düşer. Vatandaşın filtreleri olması lazım. Bu filtrelerin en etkilisi ahlaktır. Vatandaşın ahlaki açıdan, objektif ve araştırmacı bakması gerekir. Vatandaşın haberde kanıt istemesi gerekir. Bu bilimde de felsefede de böyledir, inanmak istersen kanıtını arayacaksın. Olgunlaşmayan verilerin, bilgilerin kaynağını ve nedenselliklerini araştırmadan yayınlanan her habere inanmasınlar. Doğrulayıcı, destek veren haberleri gösden geçirmek gerekir”.
STRATEJİK OLARAK ÇALIŞILIYOR
Son günlerde medyada çıkan yanlı haberlerin beyin yıkamaya yönelik, belli bir fikri ve belirli bir algıyı pekiştirmek için yapılan propaganda odaklı yayıncılık olduğunu da kaydeden İnatçı, “ileride referandum olacaksa referanduma yönelik alınacak olan kararı önceleyici bir hamle olarak kullanıyorlar. Öncelemeye yönelik bir stratejidir. Bir şeyler olacak, bu kurumlar onu hissediyorlar. Bu kurumlar buna yönelik öncelemek hedefi ile bir hamle olarak yayınlar yapıyorlar. O güne gelinceye kadar, o yönde ortaya çıkacak olan duygusal yandaşlık ve referanduma fikrine yönelik rasyonel yandaşlık gibi eğilimleri bertaraf etmek için çalışılıyor. İnsanlar çoğul akılla varmaz ama hissiyata yönelik olarak ‘bu iş doğrudur’ der ve oraya yönelir. Aklı ve duyguyu bertaraf etmeye yönelik çalışma yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.