• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 8 °C

Yargıtay’ın Gezi Parkı davası kararı Can Atalay’ın milletvekilliğini nasıl etkileyebilir?

Yargıtay 3. Dairesi, Gezi Parkı davasında aralarında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın da bulunduğu beş sanığın mahkumiyetini onadı.
Yargıtay’ın Gezi Parkı davası kararı Can Atalay’ın milletvekilliğini nasıl etkileyebilir?

Marmara (Eski adıyla Silivri) Cezaevi’nde bulunan Atalay, 14 Mayıs’taki seçimlerde milletvekili seçilmiş ancak tahliye edilmemişti.

Muhalefet partileri ve Atalay’ın avukatları, bu tarihten itibaren Atalay’ın serbest bırakılması gerektiğini savunuyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise daha önce yaptığı açıklamalarda TBMM Başkanlığı’nın Yargıtay’dan gelecek sonuca göre hareket edeceğini söylemişti.

AYM, Atalay’ın başvurusunu 5 Ekim’de inceleyecek

Atalay’ın avukatları, Anayasa'nın milletvekillerine yasama dokulnulmazlığı getiren 83. maddesine dayanarak, seçim sürecinin ardından müvekkillerinin tahliyesi ve hakkındaki yargılamanın durması istemiyle Yargıtay’a başvuruda bulundu ancak Yargıtay bu talebi reddetti.

Bunun üzerinde Atalay, avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

AYM, 27 Eylül’de yaptığı açıklamada, Atalay’ın başvurusunun 5 Ekim’de yapılacak toplantıda değerlendirileceğini belirtti.

28 Eylül’de ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay’ın da aralarında bulunduğu Gezi Parkı davasında beş sanığın mahkumiyetini onadı.

BBC Türkçe’ye konuşan Atalay’ın avukatı Deniz Özen, Yargıtay’ın son kararının AYM’nin alacağı kararı boşa düşürdüğü yönündeki yorumlara katılmadığını söyledi:

“Normalde zaten Anayasa’nın 83. maddesi, 3. fıkrası uyarınca Yargıtay’ın daha dava sürerken Atalay'ı tahliye etmesi gerekiyordu. Yapmadılar. Son hükümle birlkte tahliye etmesi gerekiyordu onu da yapmadılar. Şimdi AYM’nin önündeki başvuru, Yargıtay’ın onama kararı nedeniyle boşa düşmüş değil.

"AYM’nin vereceği ihlal kararı kritik çünkü bu ihlal kararı, Can Atalay’ın milletvekili seçilmiş olması nedeniyle yargılamanın durdurulmamış olması nedeniyle verilecek. Yani hükmün verilmiş olması bu durumu değiştirmiyor.”

AYM’nin 5 Ekim’deki toplantısından hangi kararlar çıkabilir?

AYM’nin 5 Ekim’deki toplantının sonuçlarına dair üç olasılık bulunduğu anlaşılıyor.

Olasılıklardan biri, AYM’nin ihlal karar vermesi.

Avukat Özen, “Bugüne kadar AYM’nin benzer başvurularda verdiği kararlar hep aynı yöndeydi ve yerleşik bir içtihadı var. Diyor ki 'Madde 83 uyarınca milletvekili seçilen kişi yasama dokunulmazlığına kavuşmuştur, dolayısıyla da tahliyesi zorunludur" diye konuşuyor.

Özen böyle bir durumda Atalay’ın tahliye edilmesi gerektiğini söylüyor.

İkinci olasılık, AYM’nin başvuruyla ilgili olumsuz karar vermesi. Bu durumda Atalay tahliye edilmeyecek.

Üçüncü olasılık ise AYM’nin dosyayı Genel Kurul’a sevk etmesi.

Özen bunu, “Değerlendirmeyi Anayasa Mahkemesi’nin ikinci bölümü yapacak. Bu bölüm, Genel Kurul’a sevk kararı verebilir ve ‘Dosyayı Genel Kurul, bütün üyelerin kararıyla tartışsın’ da diyebilir. Öyle olursa başka bir toplantı günü belirlenir.”

Atalay’la ilgili süreçte bugüne kadar neler yaşandı?

Avukat Can Atalay, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili dava kapsamında, 2019 yılında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlamıştı.

Dava kapsamında Atalay, 25 Nisan 2022’de ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım" suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Karar ardından tutuklanarak Marmara Cezaevi’ne (eski adıyla Silivri) gönderilmişti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin sekiz sanık hakkındaki mahkumiyet kararını hukuka uygun buldu.

Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten milletvekili seçildi ancak hapisten çıkmadı.

Atalay’ın avukatları o dönem Yargıtay’a başvuru yaptı.

Hem TİP hem de muhalefet partileri duruma tepki gösterdi.

Atalay’ın durumuyla ilgili tartışmalar üzerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, o dönem yaptığı açıklamada “Atalay'la ilgili yargı sürecinin devam ettiğini ve TBMM Başkanlığı'na başvurular olduğunu” belirtti ve "Yargıtay'dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir" dedi.

Anayasa’nın 83. maddesinde "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" ifadesi yer alıyor.

Aynı maddede, “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14. maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır” cümlesi de bulunuyor.

Anayasa’nın 14. maddesi ise şöyle:

“Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.”

Adalet Bakanı Tunç söz konusu açıklamasında Gezi davasının anayasal düzen ile ilgili olduğunu belirtti:

“Biliyorsunuz Gezi davası anayasal düzenle alakalı bir konu. Anayasa'nın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan. Tabii ki bunun takdiri Meclis Başkanlığımızla Yargıtay arasındaki yazışma sonrası ortaya çıkacak hususlar.”

Atay’ın avukatı Özen ise AYM’nin bu konuda da içtihatları olduğunu savunuyor:

“AYM, Enis Berberoğlu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu kararlarında Anayasa’nın 14. maddesini tartıştı ve dedi ki ‘Bu maddede muğlak bir ifade var, devletin bütünlüğüne karşı durmaları gibi bir ibare geçiyor, hangi suç tipinin bu madde kapsamına girdiği hangisinin dışında olduğuna dair hiçbir yasal düzenleme yok’. Ve ihlal kararı verdi. AYM’nin yerleşik içtihatı bu.”

İlerleyen süreçte Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 13 Temmuz tarihinde, Atalay’ın tahliyesi ve hakkındaki yargılamanın durması istemini reddetti.

Bunun ardından Atalay, avukatları aracılığıyla AYM’ye başvurdu.

Geçtiğimiz hafta Atalay’ın durumuyla ilgili bir açıklama yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Atalay’la ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:

“Can Atalay'la ilgili Meclis'in tavrı ortadadır. Milletvekillerinin yemin ettiği gün Can Atalay ismi okunmuştur. Daha sonra Meclis'te insan hakları izleme komisyonu kurulduğunda bağımsızlara düşen üyeliklerden birisi Can Atalay'a verilmiş, bu konuda partilerin tamamı bir anlayış birliği içinde olmuştur. Burada Meclis kendisini mahkeme yerine koyacak da değildir.

“Mahkeme kararını verecek, tutukluluk halini kaldıracak ve yemin etmesi ve sonraki yasal süreçlerin devam etmesi mümkün olabilecektir.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler