Kastamonu’da ikamet eden bir çocuk annesi 42 yaşındaki Bahriye Çamyaran Erol, 2 yaşında iken serebral palsi (Yüksek ateş soncu beynin oksijensiz kalması) hastalığına yakalandı. Yaşamını bu şekilde sürdürürken 8 yıl önce lösemi hastalığına yakalandığını öğrenen Bahriye Çamyaran Erol, verdiği yaşam mücadelesini kazanarak hayata tutundu. Ancak Bahriye Çamyaran Erol’un hastalıklarla mücadelesi bitmedi. Erol yaklaşık 1 yıl önce de böbreklerinde tümör oluştuğunu öğrendi. Tedavisine Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başlanan bir çocuk annesi Bahriye Çamyaran Erol, 1 yıl boyunca tümörle mücadele etti. Erol, yapılan tüm muayene ve tetkiklere rağmen böbreklerindeki tümörden kurtulamadı. Doktorlar, Erol'a hayatta kalabilmesi için son çare olarak 'hamile' kalması gerektiğini söyledi. Sağlık Bakanlığının 1 çocuk annesi olan ailelere destek vermemesi nedeniyle Kastamonu Valiliğinden yardım toplayabilmek için yazılı izin çıkartan Erol, çocuğunu annesiz bırakmak istemediğini ve yardım beklediğini söyledi.
"NORMAL ŞEKİLDE ÇOCUK SAHİBİ OLAMAYACAĞIM SÖYLENDİ"
Yüzde 80 engelli olduğunu anlatan Bahriye Çamyaran Erol, "Bir yıldır tedavi görmeme rağmen yumurta rezervi azlığından dolayı normal şekilde çocuk sahibi olamayacağım söylendi. Kurtulmanın yolu da çocuk sahibi olmaktan geçiyor. Çocuk sahibi olunca hamilelikte çocuğun salgıladığı bir madde oluyormuş, bu madde böbreklerdeki tümörün atılmasını sağlıyormuş. Aksi takdirde atmazsa ameliyat olmak zorunda kalacağım ve böbreklerimi kaybedeceğim. Birde eğer hamilelikte eğer böbreklerden tümör atılmazsa çocuğun kordon bağından alınacak kan, bana nakil edilerek kurtulma şansımın olduğu söylendi” şeklinde konuştu.
"TÜP BEBEK YAPILMASI GEREKİYOR"
Tüp bebek sahibi olabilmek için maliyeti karşılayamadığını da söyleyen Erol ayrıca, "Normal hamilelik olmadığı için tüp bebek yapılması gerekiyor denildi. Tüp bebek sahibi olabilmem içinde olan maliyeti ben karşılayamıyorum. Ben, hayatımı idame ettirebilmem için, hayatta kalabilmek için yardım talebim var. Bu hayatı sürdürebilmek için bu hamileliğe ihtiyacım var. En kısa zamanda 6 ay veya 1 yıl içerisinde böbreklerim alınacak. Bu yüzden benim de başka çarem kalmadı. Yaşamak için bu tüp bebeğe ihtiyacım var. Benim çocuğum henüz 4 yaşında. Ben, çocuğumun annesiz kalmasını istemiyorum. Daha ben çocuğuma 4 yıl oldu doyamadım ki. O büyürken onunla birlikte yaşamak, okula başladığını görmek, evlendiğini görmek ya da okula giderken çocuğumu görmek, ona refakat etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"HAYIRSEVERLERİN YARDIMLARINI BEKLİYORUZ"
Bahriye Çamyaran Erol'un eşi Muzaffer Erol ise, şöyle konuştu: "Eşim Lösemi hastasıydı. Lösemi hastalığını gazetecilerin ve hayırseverlerin yardımlarıyla yendi. Şimdi de eşimin böbreklerinde tümör olduğu söylendi. Yaklaşık biz, 1 yıldır Bolu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine gidiyoruz. Eşimin çocuğu olması gerekiyor böbreklerinden rahatsızlığı geçirebilmesi için, kadın doğumcuların ve diğer tedavi eden hocalarımızın bizlere söyledikleri bu şekilde. Bize bu yüzden tüp bebek sahibi olması gerektiği söylendi. Tüp bebek sahibi olabilmek için yaklaşık maliyetinin 15-16 bin TL civarında olduğunu öğrendik. Bizim bunu karşılayacak maddi durumumuz yok. Bu yüzden hayırseverlerin yardımlarını bekliyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.