Bazen yaz mevsimini özleyerek kışı geçiririz...
Bazen kışı özleyerek yaz mevsimini geçiririz...
Denizin berrak, tuz ve huzur kokan kokusunu içime çektiğimde, kışın üşüdüğüm kaç gün ve saat varsa, bir çırpıda hepsini unutuyorum.
Denizin dudaklarımı ıslatan, içerisinde kış mevsiminin sıcaklığa ve şefkate olan özlemini barındıran o müthiş tadını aldıkça, siliniyor... Hafızamda iz bırakan ve hiç unutmayacağımı sandığım çoğu şey...
Derin, lacivert suya kendimi koyveriyorum.
Tıpkı koyvermek istediğim omuzuna, bıraktığım gibi...
Tıpkı hiç düşünmeden kollarına kendimi bırakacağım bir güven gibi...
Çok uzun zaman önceydi...Yüreğimin ortasına en sevdiğim yasemin çiceklerini ekmiştim. Gittiğim her çiçekçi de ada yasemini aramaktan yorgun düştüğüm, soğuk bir kış mevsiminin akşamında, bunu yapmaya karar vermiştim. Nihayetinde ne zaman Kıbrıs’ı özlesem yasemini koklayıp bu hasretimi az da olsa dindirecektim.
Onu sevgimle, hasretimle, gözyaşlarımla, mutluluklarımla besledim. Kıbrıs’ta genelde her evde bulunan yasemin bazen çalı ve yabani otların arasında ayakta durmaya çalışır, bazen temizlenmiş, bakımlı bir bahçe içerisinde güzelliğini, boyunu posunu, endamını gösterir.
Oysa Kıbrıs dışında her yerde, yasemin nadide bir çiçektir. Saksılarda büyütülür. Hemen hemen her Kıbrıs’lının evinde bulunur. Bana evin içerisinde veya balkonda yetiştirmek yeterli gelmedi. Burnumun direğinde olsun istedim.
Yüreğimin ortasına ekersem sanki Kıbrıs’a daha çok yakın olacaktım. Bilirsiniz bazen mantık devre dışı kalır insanoğlunda, tıpkı bende o anlarda devre dışı kaldığı gibi...
Az kalsın unutuyordum. Bir de en çok gökkubbedeki yıldızları özlerdim...Geceleri gökyüzüne baktığınız zaman yıldızların ışıldadığı o görüntüyü yine Kıbrıs dışında bir yerde bulmanız mümkün değildir. Çok karanlıktır gökyüzü, baktığınızda bir daha bakmak istemeyeceğiniz ağır bir hüzün gibidir...
Ve deniz...Ve güven...Ve sen...
“Denizin berrak, tuz ve huzur kokan kokusunu içime çektiğimde, kışın üşüdüğüm kaç gün ve saat varsa, bir çırpıda hepsini unutuyorum” demiştim yukarıda satırlarda...
İçime kokusunu doya doya çektiğim yasemin çiçeklerim, gözümü kapatıp kendimi koyverdiğim derin mavilikler ve hiç düşünmeden ruhumu bıraktığım sen...
“Uzansam dokunurum”, diye düşündüğüm, buna rağmen hiç bir zaman ulaşamayacağımı bildiğim yıldızlara bakarken, hiç düşünmeden kendimi koyverdiğim sen...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.