• BIST 9692.77
  • Altın 2948.428
  • Dolar 34.6482
  • Euro 36.4157
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 1 °C

Yaşlanıyoruz

Oshan SABIRLI

Dün internet üzerinden neredeyse 20 yıldır görüşmediğim bir arkadaşım ile buluştum. Kısa ve neredeyse gayet resmi geçen bu sohbette, eskisi gibi konuşamadığımızı, ortak yanlarımızın tükendiğini hissettim. Oysa ilk gençlik çağlarımızda, hani liseli dönemlerimizde her şey çok daha farklıydı. Şu an geçmişe bakarken “amma sorunluymuşuz” düşüncesinden kendimi alamıyorum. O küçücük sorunlarımızda kocaman problemler yarattığımızı fark ediyorum. Internet sayesinde uzun zamandır görüşemediğimiz liseli dostlarım ile senede 1-2 kez bile olsa görüşmek bizleri sevindiriyor. Aslında her defasında sayılarımızın azaldığını da gözlemliyoruz. Azalan sayılar katılmayan eski dostlardan değil elbet. Bir bir dünyadan göç edenler var. Elden bir şey gelmiyor işte, üzülürken, onların yerine yeni dostlara sığınıp hayata tutunmaya çalışıyoruz. Dün akşam “hadi bir kez daha buluşalım” dedim. Sanırım 1-2 gün içerisinde organizasyon başlar ve şanslıysak en azından 15-20 gün sonrası için toplantı hazırlanır. Facebook üzerinden eski dostların resimlerini, oluşturduğumuz gruptan incelemeye koyuldum yine. Ne kadar değişmişiz demekten kendini alamıyor insan. Ben şanslı görüyorum kendimi, değişen zaman bana çok zarar vermedi galiba. Ama bazı dostlara “çok yaşlandın” diyemesem de, ruhlarının bile çok acı çektiğini hissediyorum. 35’inci yaşıma bastığım günün sabahında kalkıp, Hümeyra’nın, Yaş Otuz Beş şarkısını dinlemiştim. Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiiri, ilk kez o gün beni bu kadar etkilemişti. Şimdi bu satırları yazarken yine Cahit Sıtkı Tarancı’nın Otuz Beş Yaş şirini dinliyorum. Yolun yarısı geçmiş, mutluluğu arayış ve aslıda daha mutlu olma özlemi yolunda uğraş sürüyor. Çok uzun süre evli olanlara evliliğin sırrını sorardım. Geçen zamanlara hayret ederdim. Hatta doğru insanın gerçekten doğru olup olmadığının nasıl anlaşılabileceğini anlamaya çalışırdım. Aslında oldukça basitmiş cevap. Şans. Yalnızca şanstan ibaret her şey. İyi bir beraberliğin anahtarı, sevgiye ilave, saygı, uyum uğraşı ve güvenmiş. Sevgi sözcüklerini söylemekten çekinmemekten geçiyormuş her şey. Sevgi sözcüklerinden çekinmeyeceğiniz bir Pazar geçirmeniz temennisi ile. ***** ESKİ FOTOĞRAFLAR Birzaman               Eski fotoğraflara göz atarken karşıma bir zamanların Kıbrıs gazetesinden çok farklı simalar çıktı. Biraz komik, bir o kadar güzel ama hüzünlü. Omaç abinin gidişi hiç hoş olmadı. Resme bakarken, Omaç Başat’a odaklanıyorsunuz ve kaçamıyorsunuz. Allah gani gani rahmet eylesin. Fotoğrafa bakarken, herkes ne kadar gençmiş diye düşünüyor insan. Hasan Hastürer, Özmen, Sami ve özellikle Senem şaşırtıcı şekilde gençmiş. Geri kalanın, kim olduğunu çıkaramasam da, zaman ne kadar hızlı geçiyor diye düşünmekten kendimi alamadım.. ***** FIKRA Kırbaç Cezası Bir Fenerbahçeli, bir Galatasaraylı ve Beşiktaşlı Arabistanda yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar.... Mahkemeye çıkarılırlar... karar İDAM... İtiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu içinde bi kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır... Fenerbahçeli: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez. Beşiktaşlı bunu görünce "Sırtıma iki yastık bağlayın " der. Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanamaz. Sıra Galatasaraylıya gelince Prens Hazretleri: "Bak Galatasaraylı sana acıdım. Süper Ligi kaçırdınız, 4. Yıldızı alamadınız hatta 100’üncü senenizde başarısız oldunuz, , bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum" Peki der Galatasaraylı:"O zaman bana 40 kırbaç vurulsun". Herkes şaşkına döner. Prens Hazretleri:"peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar... Galatasaraylı pis pis sırıtarak " Fenerbahçeliyi sırtıma bağlayın" der... ***** RESİMDEKİ YAKIŞIKLIYI TANIDINIZ MI? DEVECI                     O eski bir müsteşar, daire müdürlüğü de yaptı. DP-UG’nin Parti Meclisi üyesi olan, aslen Göçeri (Bilelle) doğumlu resimdeki kişiyi tanıdınız mı? ***** ŞAŞIRTAN HABER Yaşlıların grup seks partisi drama dönüştü: 7 ölü

  • Jose Deflandre, 24 Mayıs'ta, Belçika'nın Charleroi şehrinde "yaşlıların" katıldığı yılın en büyük grup seks partisini düzenlemeye karar verdi. Belçika'nın en büyük grup seks partisinin yapılacağı yer gizli tutulurken, partiye katılmak için sadece 65 yaş üzerinde olmak yetiyordu.

200 kişinin katıldığı, Belçika'nın ve Avrupa'nın bu en büyük yaşlılar grup seks partisinde her şey yolunda gidiyordu. Ancak partinin final bölümüne gelindiğinde, iki kişi göğüs kısmında ağrılar olduğu gerekçesiyle, partide hazır bulunan iki doktorun yanına geldi. Doktorlar, kalp krizi geçirdikleri tahmin edilen bu kişilere müdahale ederken, üçüncü bir kişi daha göğsündeki ağrılardan dolayı doktorların yanına geldi. Aynı anda fenalaşan, nefes almakta güçlük çeken ve şiddetli göğüs ağrılarından şikayet edenlere müdahale edemeyen doktorlar, çareyi ambulans çağırmakta buldular. Asansörsüz bir binanın 4. katında düzenlenen grup seks partisinde, kriz geçirenlere doğru şekilde müdahale edilemedi. Hastaneye zamanında yetiştirilemeyen yaşlılardan üçü yaşamını yitirdi. Daha sonra, sekiz kişinin daha kalp krizi geçirdiği için hastahaneye kaldırıldığı ve bunlardan dördünün daha yaşamını yitirdiği açıklandı. Böylece, Belçika'nın ve Avrupa'nın en büyük yaşlılardan oluşan grup seks partisi bir drama dönüşerek yedi kişinin ölümüyle sonuçlandı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları