Anavatan-Yavruvatan edebiyatında ana kocakarı oldu, ama yavru hala daha büyüyemedi…
Nasıl büyüsündü ki, prematüre doğdu, doğum sonrasında gerekli tedavi yapılmadı, zar zor biraz büyüdü, beyni kıt kaldı, yarım akıllı olunca da "yatırım" adı altında giriştiği işlerin sonucunda kerhane (pezevenkhane), meyhane, kumarhane, keşhane işletmeciliği, kayıt dışı para aklama konusunda uzman oldu…
Anamıza gelince, Atatürk devrinde kaplandı, aslandı, el etek öptürendi, yedi düvelin süper güçlerini tiril tiril titretendi, kuyruklarını kıstırıp ellerine verendi…
Kıbrıslı deyişiyle, şimdi oldu "bizim gocagarı", hiçbir cazibesi kalmadı, ne NATO yüzüne bakıyor, ne AB, ne ABD, ne de Rusya…
Kaldı bir başına, kendi kendine söylenen, her halta maydanoz olan ancak sadece gücü yettiğine yüklenen, arada bir torununu azarlayan, şeker parasıyla çocuk kandıran bir gocagarı pozisyonunda…
Yanında da prematüre yavrusu, amma ve lakin, işin doğrusu, yavru da artık yavru değil, oldu torunu yerinde…
İkisi başbaşa!
Bir da lanet olası bir mesele, Kıbrıs sorunu olarak kucaklarının tam ortasında duruyor!
Peki tüm bunlar kötü mü?
Elbette kötü, ama işin bir de iyi tarafı var ki görmek isterseniz, görürsünüz!
Madem et ve tırnak gibiyiz sırasıyla başlayalım yapılacaklara;
1. Kıbrıs Türk siyaset sistemi derhal başkanlık sistemine geçecek ve Kıbrıs Türk Devleti (KTD) oluşturulacak.
2. Türkiye Büyük Millet Meclisi anında oturup KTD'yi tanıdığına dair karar alacak. Kararı almazsa, kına yaktığıyla kalacak…
3.Türkiye ile Kıbrıs Türkü arasında Kıbrıs Cumhuriyeti'nin güvenlik ve garanti anlaşmalarından ayrı bir güvenlik ve savunma işbirliği anlaşması yapılacak. Rum itiraz ederse, "sen de aynısını Rusya ve İsrail ile yaptın, kes sesini de otur yerine" denilecek…
4. Türkiye, AB Gümrük Birliği ile uyguladığı muktesebatın aynısını Kıbrıs Türk Devleti ile uygulamaya koyacak, böylece AB'den TC'ye gümrüksüz gelen ürün ve hizmetler Türkiye üzerinden hiçbir "numara" çekilmeden Kıbrıs Türk Devleti'ne de gümrüksüz gelecek. AB itiraz ederse, "sana ne oluyor, benim anlaşmam seninle, senin anlaşman benimle, benden sonrasına karışma hakkın hukuken yok" denecek.
5. TC ile KTD arasında da gümrük vergileri hikayesi asgariye indirilecek.
6.KTD'ye kimlikle girişler yasaklanacak, giriş çıkışlarda pasaport kullanılacak.
7. Bugüne kadar FETÖcü, PKKlı veya PKKcı, bilmem neci olduğu tescilli bilinen ve varlığına göz yumulan, yeşil sermayenin parasıyla memlekette fink atancemaatçı, tarikatçı, haydut tayfası derhal sınırdışı edilecek, mallarına el konulacak, vatandaşiseler vatandaşlıkları da iptal edilecek, cehenneme kadar yolunuz var denilecek, gidin yaratıcınız ABD'den kimlik isteyin "tavsiyesinde" bulunulacak.
8. KTD'de "kumar vergisi" getirilecek, kumarhaneler Maliye Bakanlığı tarafından milimine kadar izlenecek, harcanan her kuruş üzerinden 70% vergi alınacak. Birileri çok geldi diye bağırırsa, 30% kar neyinize yetmiyordenilecek, yine beğenmiyorlarsa, kıçlarına basılacak bir tekmeyle dışarı atılacaklar. Buralarda çalışan personelin en az 90%'ı Kıbrıslı Türk olacak, isterlerse kapı kapı dolaşsınlar, dilenerek çalışan bulsunlar kendilerine!!!…Pezevenkhaneler kapatılacak, pezevenklerin pezevenklikten elde ettiği gelirlere ve mülklere el konulacak, el konulan gelirler pezevenklerin keyfi uğruna vücudunu satmak zorunda kalan kadınlara kızlara dağıtılacak, pezolar sırtlarında sadece donlarıyla sınır dışı edilecek, vatandaş olan varsa vatandaşlığı da iptal edilecek…Hukuk devletinde olmaz böyle şeyler diyebilirsiniz, ama bizimkisi gibi bir sorma gir hanında, bir guguk devletinde, sabah akşam önüne gelene vatandaşlık dağıtan bir sorma gir hanında, pekala da olur, hiç merak etmeyin!!!
9. KTD'nin bir de Savunma ve Adalet Bakanlığı olacak, savunma kısmını polis ve asker oluşturacak, adalet kısmını da altyapısı güçlendirilmiş hukuk ve adalet sistemi oluşturacak. Polis sayısı en az 4 bine çıkarılacak, GKK ise formatını bozmadan, Fransa ve İtalya'da olduğu gibi, jandarma gücü haline getirilecek, jandarma sayısı en az 4 bine çıkarılacak. Polisin ve jandarmanın teknik altyapısı geliştirilecek, tabi bu konuda ilk direnç ve itiraz, polis ve jandarma it kopuğu takip ederken arada "ağa yanlışlıkla takılmaktan" ve kirli, kokuşmuş çoraplarının pazara çıkmasından korkan bazı siyasilerden gelecektir, her zamanki gibi, aldırmayın…
10. KTD'de siyasi dokunulmazlıklar kaldırılacak, milletvekilleri yedikleri her haltın hesabını normal vatandaş gibi anında hukuk önünde vermek zorunda kalacak. Siyasi partilere devlet kasasından milletvekili başına verilen yardım kaldırılacak, isteyen partisine cebinden yardım yapsın…
11. Bu işlerin halledilmesi için altı ay yeter de artar bile, yeter ki niyet ve irade olsun. Kıbrıs sorunu da altı aylığına rafa kaldırılacak, Rum'a da "bu kez sen bekle sıranı, biz işlerimizi hallettikten sonra sıra sana gelecek" denilecek.
12. Kıbrıs Türkü aklını başına toplayacak, Hababam Sınıfı'na döndürülen Meclis'de kökten bir temizlik yapacak…
Dahası da var ama, şimdilik bu kadarı yeter…
Rum sizi niye sallamıyor, niye takmıyor, niye sürekli ayak oyunlarıyla maskara ediyor diye üzülmeyin, bu kadar rezillikten sonra elbette hakettiğiniz gibi davranır, midesi rakı ve kebaptan balon olmuş ve ağzından "bal akan" Yunan Dışişleri Bakanı'nın "misler gibi" ağız kokusunu da çektiğinizle kalırsınız…
Adam olmak mı istiyorsunuz, insanca yaşamak mı istiyorsunuz, hadi görelim bakalım, alın size adam olmanın, insan olmanın, devlet olmanın gerekleri!
Yapın da görelim bakalım, 12 şiddetinle depremle tüm tabular yıkılır mı yıkılmaz mı, tüm ezberler bozulur mu bozulmaz mı…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.