[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] CTP’de yaşanan karışıklık ve gerginliğin nedeni tam olarak “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” atasözü ile tanımlanabilir. 2015 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını biliyoruz. Seçimin tam tarihi henüz belli değil, ancak seçimin Nisan ayında olması bekleniyor. 8 ay öncesinden ise Cumhurbaşkanlığı seçimi partiyi germeye yetti. Geçtiğimiz günlerde, CTP’den enteresan bir çıkış yükseldi. Kutlay Erk’in yaptığı açıklamalar bazı kesimler tarafından “maksadını aşan bir açıklama” olarak nitelendirildi. Aslında gerçekten bu açıklama maksadını aştı mı? Yoksa Erk’in ifadesi farklı noktalara mı çekildi tam olarak anlayamadım. Kutlay Erk, “Cesareti olan CTP’yi beklemesin adaylığını açıklasın!” dedi. Bu açıklamanın yöneltildiği adres gerçekten Eroğlu, Akıncı gibi isimler miydi? Yoksa Talat’a da bir gönderme var mıydı? Şeklinde çok yorumlandı. 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile 3-4 ay önce röportaj yapmıştım. Talat, sanıyorum ilk kez bu kadar net şekilde, CTP’nin desteklemesi durumunda aday olabileceğini Detay okuyucularına açıklamıştı. Sonrasında CTP’de yaşanan iç kavgalar, seçim telaşları, bıyıklı bıyıksız tartışmaları daha da alevlendi. Hatta geçtiğimiz günlerde Sibel Siber’in de adaylık için yeşil ışık yaktığı, kendisinin de aday olabileceğini söylemesi dengeleri daha da değiştirdi. Parti içinde, Talat’a karşı büyük bir muhalif grup var. Ötesinde bağımsız aday olarak seçime girmesi durumunda ise alacağı destek yeni bir tartışma konusu oldu. CTP’nin açık desteği olmaması durumunda ise adaylığı beklenmiyor. Ortada Mustafa Akıncı gibi sol cenahtan gelen ve muhtemelen bağımsız aday olması beklenen bir isim olunca, sol oyların ciddi şekilde bölüneceğini görmek için müneccim olmaya gerek yok. CTP içinde ise bu kez CTP bayrağı altında bir adayın seçime girmesi talepleri her zamankinden daha da çok talep ediliyor. CTP’ye olan öfke, müzakere süreçlerinin tıkanması Talat’ı alaşağı etmişti. Üstelik Eroğlu hem milletvekilliği seçiminde, ardından ise Cumhurbaşkanlığı seçiminde hiçbir ciddi seçim çalışma yürütmeden seçimi kazandığını gördük. Bu zafer Eroğlu’nun zaferinden çok, CTP’nin hezimetiydi. Bunu açık olarak kabul etmek gerek. Bu arada CTP iç disiplini tüm kesimler tarafından hep takdir gördü. Hatta seçim stratejilerinde karışıklığa mahal vermeden, en erken adaylarını açıklayan CTP farklı tartışmalara da fırsat vermeden konuyu kapatıyordu. Ancak bu kez adaylar bu kez yavuz hırsız misali, CTP karar vermeden ortaya çıktı. Parti içinde idare edilemeyen, hatta bu çıkışları öngörülemeyen adaylar yeni bir tedirginlik yarattı. CTP’nin işi zor, Cumhurbaşkanı adayı partide önemli bir arımın habercisi olacak. Çok kısa zaman sonra bunu daha net göreceğiz.
Göze ÇARPANLAR Sayın Hüseyin Özgürgün, CTP-DP Hükümeti’nin Bakanlar Kurulu toplantılarından sonra yine açıklama yapmaması sizi korkuttuğu gibi bizi de korkutuyor. Aklımıza, sizinde kabinede olduğunuz İrsen Küçük döneminde, açıklama yapılmayan ve ardından karşılaştığımız kötü sürprizler gelmiyor değil. Sayın Metin Şadi, gözünüz aydın, akıllı sayaç ihalesinde ibrelerin tümü size döndü. Üstelik son ihaleden çıkan teklif ile KIB-TEK’’in kasasına 960 Bin Euro para gireceğini öğrendik. Açıkçası bu saatten sonra umarız göz göre göre devleti zarara uğratacak farklı bir girişim yapılmaz. Öte yandan burası KKTC. Umarız KIB-TEK’te yeni dalaveralar dönmez. Sayın Mustafa Akıncı, cumhurbaşkanlığı seçimleri için kılıçları çektiğinizi ve “yarışta ben de varım” dediğinizi görüyoruz. Üstelik bu kez “kaybedeceğim seçime girmem” ifadelerini de kullandığınız söyleniyor. Rakipleriniz “persona non grata” edebiyatına başladı bile. Şimdiden kolay gelsin. Sayın Veçhi Cezaroğlu, İstanbul’da ablanız, Zümrüt Özaltındere ve gençlerle keyifli zaman geçirdiğinizi sosyal medyadan takip ettik. Zümrüt’ün yıllara meydan okuduğunu ve güzelliğinden hiçbir şey kaybetmediğini görmek bizleri çok mutlu etti. İyi tatiller. Sayın Ömer Kadiroğlu, şu sıralar haberler konusunda gösterdiğiniz performans görenleri hayrete düşürüyor. Galiba bu performansınız size kilo da kaybettirdi. Ancak sevenleriniz sigara ve kahve tüketiminiz konusunda daha dikkatli olmanız gerektiği konusunda hemfikir. Dikkatli olmanızda fayda var çünkü sizin gibi başarılı gazetecileri uzun süre bu sektörde görmek istiyoruz. Sayın Bülent Dizdarlı, yeni onkoloji hastanesi konusunda oldukça heyecanlı olduğunuzu ve sorunlara anında şahsen müdahale ettiğinizi öğrendik. Devlet hastanelerine olan güvensizliğin sizin gibi başarılı doktorlarımızla kısa zamanda değişmesini ümit ediyoruz. Basın ile iyi ilişkide olmayı sürdürmeniz ülkeye kazanç sağlayacaktır düşüncesindeyiz. Sayın Mısra Kebapçı, tam 14 yıl önce katıldığınız güzellik yarışmasının sponsoru olmaktan büyük mutluluk duyduğunuzu fark ettik. Özellikle yarışma gecesinde neler hissedeceğiniz konusu bizi daha da meraklandırıyor. Tüm yarışmacıların sizin gibi bir rol modeli kendilerine örnek alması hiç kuşkusuz çok uygun olacaktır. Sayın Derviş Refiker, GAÜ’nün yeni eğitim yılı için canla başla hazırlandığınızı görüyoruz. 2014-2015 yılının üniversite için büyük atılım yılı olacağını yakından gözlemlerken sanıyoruz bu atılım yılı içerisinde daha üst mevkilerde size olan ihtiyaçta gün yüzüne çıkacaktır.
DİKKAT ÇEKEN Gazeteciler çok zor koşullarda çalışmak zorunda kalıyor. Çatışma bölgelerinde ise ölümle burun buruna yaşayan gazeteciler birçok tehdit içinde işlerini yapmaya çalışıyor. Resimde Amerikalı gazeteci James Foley’in kaçırılmadan önceki resimlerinden birisi sizinle buluşuyor. 2012'de görev yaptığı Suriye'de kaçırılan Amerikalı gazeteci, IŞİD militanları tarafından infaz edildi. Görüntülerin internet üzerinden yayınlanması sonrasında James Foley’in öldürüldüğü iddia edilen görüntüler incelemeye alındı.
ESKİ FOTOĞRAFLAR Yıl 1962 – Larnaka’da bulunan American Academy’nin öğrencileri okul gezisinde. (Sermet Hasan Kondoz’un arşivinden)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.