Yeşil sarıya boyandı. Yaz geldi… Baharın son ayı olan Mayıs, ayların en güzellerinden biri olduğu halde nedense beni tedirgin eder. Sadece beni değil… Girne- Alsancak bölgesinde yaşayan birçok insanı da… Çünkü her yıl bu ayın sonlarına doğru bölgedeki diskotekler ve eğlence yerleri açılır. Onların açıldığını, gece yarısına doğru başlayan ve çevre halkını sabaha kadar uykusuz bırakan müzik seslerinden anlarız. Anlarız ki bu yaz da yine uykusuz ve gergin geçecek. Anlarız ki ilgili yetkililere yaptığımız tüm şikâyetler, yazdığımız sayısız dilekçeler yine dikkate alınmamış, her konuda olduğu gibi insana olan saygı, insan haklarına gösterilmesi gereken duyarlılık yine göz ardı edilmiş, yine umursanmamıştır.
Haftanın en az üç (bazen dört) gecesi en üst perdeden bölgeye yayılan ve gece yarısı başlayıp sabahın beşine kadar süren ve yaz boyunca devam eden bu tekdüze ve kulak tırmalayan sesler bölge halkı için “yine mi başladı, lanet olsun” dedirtecek kadar sinir bozucudur. Kızılderililerin tamtam seslerini özletecek düzeydeki bu ne olduğu bile anlaşılmayan gürültülere müzik demek bin şahit isterken ne yazık ki yetkililer yıllardır süregelen ve bölge halkını ses kirliliği ile taciz eden bu duruma bir çare bulmaktan aciz kalmışlar veya bu konuyu da diğerleri gibi üstünde durulmaya değer bulmamışlardır. Yoksa yıllardır yapılan tüm şikâyetlere rağmen bu basit soruna bile çare bulunamaması duyarsızlıktan da öte bizi yönetenlerin ne kadar gaflet içinde olduklarının ifadesi midir? Bunu anlamak zor…
Bu yüzden bu yıl da bu dönem başlamadan söz konusu olan bu yerlerin denetlenmesi ve çevre halkını rahatsız eden bu durumun ortadan kaldırılması için imzalar toplayarak Çevre Bakanlığına ve ilgili belediyelere yeniden başvuruda bulunmak gereği duyduk. Dilerim ki bu yıl da geçmiş yılların akıbetine uğramasın bu emeklerimiz. Şimdi bekliyoruz. Endişeli bir bekleyiş bu… Acaba hangi gece yine bu sesler başlayacak ve uykumuzdan nasıl sıçrayarak uyanacağız endişesi ile bekliyoruz.Kıbrıs’ın malum sıcağında o sesleri duymamak için insanlar pencereleri, camları kapatmak zorunda kalıp serinletici cihazlardan medet umuyor ve ertesi gün gecenin huzursuzluğuyla güne başlıyorlar. Bu yüzden sağlığımız için, çalışanların huzurlu uyanması ve işlerinde verimli olabilmesi için bu sesleri duymak istemiyoruz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin de diğer devletler gibi bu konuyla ilgili yasaları muhakkak ki vardır ve bu yasalar da belli bir saatten sonra diskotek ve diğer eğlence yerlerinden gelen müzik seslerinin susturulmasını gerektirir. Başka ülkelerde diskotek ve eğlence yerlerinin yerleşim yerlerinden uzakta olması yasası vardır. Bizde de muhakkak ki böyle bir yasa vardır. Bazı yetkililer bu yerlerin yerleşim merkezlerinin dışında olduğunu söylüyorlar ve tedbir alamamalarına sebep olarak da bunu gösteriyorlar. Belki yıllar önce durum öyleydi? Oysa şimdi bu merkezler şehrin genişlemesi ile meskûn yerlerin adeta göbeğinde bulunuyorlar. Bu sebeple ve zamanın şartları gereğince uzakta olmaları gerekiyor. Eğer bunu yapmanın olanağı yoksa, başka ülkelerde olduğu gibi mekanlarına çevre halkını rahatsız etmemek için SES PERDESİ sistemi yapmaları gerekli ve kaçınılmazdır ve bunun da süratle sağlanması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki birileri kâr ve fayda sağlarken başkalarının zarar görmesi adil olmaktan da öte hakka ve hukuka uygun değildir. Dileğimiz bu yıl da ayni huzursuzlukları yaşamamaktır. İnsana ve insan haklarına aykırı olan, saygısızlık niteliğindeki bu duruma umarım ilgililer bu yıl herkesi memnun edecek bir çözüm bulurlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.