• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 1 °C

YDÜ Hastanesindeki H1N1 2 kişinin durumu iyi değil

Hasta kişilerle arada en az bir metre mesafe bulundurulmalı...
YDÜ Hastanesindeki H1N1 2 kişinin durumu iyi değil
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi’nde domuz gribi teşhisi konulan 10 hastanın 2’sinin durumunun iyi olmadığı öğrenildi. Domuz Gribi vakaları için hastane içerisinde ayrı bir katta özel bir servis açıldığı, durumu ağır hastaların tedavilerinin ise yoğun bakımdaki steril izole odalarda devam ediyor.

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi’nde domuz gribi teşhisi konulan 10 hastanın 8’inin durumunun iyi olduğu açıklandı.

Domuz Gribi vakaları için hastane içerisinde ayrı bir katta özel bir servis açıldığı, durumu ağır hastaların tedavilerinin ise yoğun bakımdaki steril izole odalarda devam ettiği belirtildi.

YDÜ Hastanesi’nden yapılan yazılı açıklamada, Başhekim Uzman Dr. Sevim Erkmen, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Finn Rasmussen ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Çakır’ın konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.

ERKMEN: “10 HASTANIN 8’İNİN DURUMU İYİ”

Başhekim Dr. Erkmen, mevsimsel hastalıkların gündemde olduğu bu günlerde, ağır akut solunum yetmezliği ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne ilk hastanın 11 Ocak’ta kaldırıldığını, 12 Ocak’ta ise hastaya İnfluenza A Subtip H1N1 teşhisi konulduğunu hatırlattı.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne bugüne kadar başvuran ve İnfluenza A Subtip H1N1 teşhisi konan 5’i çocuk 10 hasta bulunduğunu ifade eden Erkmen, 5 çocuktan 1’inin ayaktan, 4’ünün ise yatılı olarak tedavilerinin sürdüğü, erişkin hastalardan 2’si hariç diğerlerinin durumunun ise iyi olduğunu belirtti.

Dr. Erkmen, Domuz Gribi vakaları için hastane içerisinde ayrı bir katta özel bir servis açıldığını, durumu ağır hastaların tedavilerinin ise yoğun bakımdaki steril izole odalarda devam ettiğini, bu nedenle endişe edilecek bir durum olmadığını, hastalığın bulaşmasını engellemek adına hastane içerisinde gerekli tüm önlemlerin alındığını ifade etti.

RASMUSSEN: “ENDİŞE GEREKTİREN BİR DURUM BULUNMUYOR”

YDÜ Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Finn Rasmussen ise, bütün dünyada yaygın olan H1N1 virüsünün diğer grip virüslerinden biraz daha saldırgan bir karaktere sahip olduğunu belirtti.

Bazı hastalarda normal klinik seyir ile hastalığın takibi yeterli iken, altta farklı rahatsızlıkları bulunan bazı kişilerde hastalığın daha fazla sayıda ve ciddiyette semptom sergileyebilmesi nedeniyle tedavilerinin doktor kontrolü ve takibinde sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Rasmussen, normal sağlıklı bireylerin panik yapmasını gerektiren bir durumla karşı karşıya olunmadığını ifade etti.

ÇAKIR: “HASTALIĞIN YAKINDA ETKİSİNİ AZALTMASINI BEKLENİYOR

İnfluenza’nın 1910’lardan beri sık rastlanan bir hastalık olduğunu, 30-40 yılda bir çok ciddi salgınlar halinde ortaya çıktığını, ciddiyetinin sebebinin ise geniş kitlelerde görülmesinden kaynaklandığını ifade eden YDÜ Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Çakır da, normal zamanda görülen İnfluenza virüsüyle arasında pek bir fark olmadığını, virüsün yaygınlığı söz konusu olduğunda ise yüzde 1’in dahi altında olan hasta kaybının halk arasında panik yaşanmasına sebebiyet verdiğini anlattı.

Bilimsel adı İnfluenza A H1N1 PDM09 olan virüsün bir miktar yapı değiştirerek bu yıl tekrar ortaya çıktığını ifade eden Çakır, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, virüsün Türkiye’de Orta Doğu’dan, Orta Doğu’da ise dünyanın diğer bölgelerinden biraz daha fazla görüldüğünü, ancak hastalığın yakında etkisini azaltmasını beklediklerini belirtti.

Çakır, hastalığın tedavisinin, özellikle kronik kalp, akciğer, kanser, diyabet hastalığı bulunan ve kortizon tedavisi gören bireyler ile 2 yaş altı ve 65 yaş üstü kişilerde mutlaka doktor kontrolünde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Çakır, sigara kullanan bireylerde hastalığın daha ağır seyrettiğini de ekledi.

“HASTA KİŞİLERLE ARADA EN AZ BİR METRE MESAFE BULUNDURULMALI”

Hastalıktan korunma yöntemleri konusunda da bilgiler veren Çakır, hastalığın boğazdan çıkan küçük damlacıklar ile ele bulaşan damlacıkların başka kişilere nakledilmesi ile yayıldığını, bunun için hasta kişilerle arada en az bir metre mesafe bulundurulması gerektiğini anlattı.

Çakır son olarak, risk grubundaki kişilere, kalabalık ortamlardan uzak durmaları, temiz ve güneşli havada bulunmaları, sık sık el yıkamaları, sağlıklı beslenmeye özen göstermeleri  ve yaşam alanlarını belirli aralıklarla havalandırmaları önerilerinde de bulundu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler