Son günlerde Ortadoğu ekseninde yaşanan politik değişim sanırım KKTC’yi de derinden etkileyecek. ABD’nin yeni Ortadoğu politikası ile Silah Sanayiinin öncüsü Trump-Pentagon ikilisinin, Finans ve para sektörünün lideri Rothschild ailesine karşı verdiği savaşta İngiltere, Türkiye, Doha ve Çin dörtgenini kırmak istemesi, Ortadoğu’da yeni olaylara gebedir kanaatindeyim.
Gündemde Doha, (Katar) İstanbul, Pekin ve Londra dörtgeni var. Katar Türkiye’ye yaptığı büyük yatırımlardan sonra AB’den ayrılan ve ipek yoluna destek veren İngiltere’debüyük yatırımlar yapacağını açıklaması Pentagon’u harekete geçirdi.
Finans sektörünü sahip olduğu bankalar vasıtası ile elinde tutan Rothschildailesinin, ciddi yatırımları olan İngiltere finans sektörünün Katar’dan gelecek büyük miktardaki paralar ile büyüyecek olması ve buna paralel olarak da İpek Yolunun yaşama geçecek olması, buna karşı olan Pentagonu kızdırdı.
Mart ayında İngiltere’ye gözdağı verilmesi için önce parlamento saldırısı sonra Manchester ve yeniden Londra saldırısı oldu. İngiltere buna karşılık Orlando ve San Fransisko ile cevap vermeye çalıştı. Ancak ABD’nin yandaşı Almanya Şansölyesi Merkel’in İngiltere pişman olacak sözünden sonra meydana gelen otel yangını bir tesadüf olmaktan uzaktır kanaatindeyim.
İngiltere’de Başbakan May’e verilen güvensizlik önergesi, Fransa’da Rothschil ailesi eski çalışanlarından Macron’un seçilmesinden sonra Fransa’da yaşanan terör olayları da bence bir tesadüf değil.
Ocak ayı içerisinde ABD Başkanı Trump’ındeklarasyonu var. Trump’ınönce Amerikan ve Amerikan şirketlerinin menfaatleri sonra diğer ülkeler açıklamasından sonra gelen bir sürü olaylar zinciri var. En sonda Katar’a yaptırım gündeme geldi.
Suudi Arabistan’a 11 Eylül’de El Kaidenin yarattığı vahşet öne sürülerek Suudi kılıcı gösterildi. Ve ABD bankalarında bulunan Suudi trilyonlarına el konacağı kartı masaya kondu. Suudi, açıklamalardan sonra milyar dolarlık uçak alımı yaparak haracını öderken, ABD ile kol kola girerek kılıcın başını kesmesini önlemeye çalıştı.
Sonrasında Katar, kendisine uygulanan ambargoyu 12 milyar dolarlık uçak alımı ile kırmaya çalıştı.Ama yetmedi. Pentagon’un başını çektiği ABD silah sanayine verdiği haraca ilaveten Çin, İngiltere, İran ve hatta Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirmesi istendi.
ABD Elçisi geçtiğimiz gün kendi vatandaşlarına İstanbul’da kalabalık yerlerde bulunmayın çağrısı yaptı. Açıklama,Türkiye’de Yeni bir terör saldırı olacak ile eş anlam taşımaktadır. Bunu Atatürk Havaalanı saldırısı öncesinde açıklama yaparak duyuran ABD şimdi de yapılacak yeni bir terör saldırını duyuruyor. Yani Yannisi,Nikolisi yok. Buna bu işin atında Pentagon var ve Katar’a destek verip asker gönderen Türkiye terör ile yola getirilmeye çalışılacakderim.
Neyse saadete ve KKTC’ye gelelim. Margaret Thatcher döneminde yaşanan ve Wikileaksaçıklamalarında, CIA Belgesi olarak yayınlanan Asil Nadir’in Uni-Pack şirketinin Irak’a silah kaçakçılığı yaptığı iddia edilmişti. Sonrasında, İngiltere Derin Devletinin Uni-Pack’ın CEO’sunun yardımı ile ağır dolandırıcılık suçu adı altında Asil Nadir’in tutuklanması geldi.
Yine Erdoğan’ın girişimleri ile Asil Nadir’in kalan cezasının Türkiye’de çekeceği kararı ile serbest bırakılması yeni politikanın bir parçasıdır. Yeni politika gereği, Türkiye son zamanlarda memnun olmadığı ve yanlış icraatları nedeniyle 3 aydır para musluğunu kapattığı hükümetin değiştirilmesini istiyor olabilir.
Ve İngiltere – Türkiye’nin politika ekseninde yer alan İpek Yolu projesi çerçevesinde stratejik bir öneme sahip olan KKTC’de de sessiz ve sakin bir yaşam sürerken, etliye ve sütlüye dokunmayan Asil Nadir’e de bu nedenle bir rol çizilmiş de olabilir.
Gözden çıkartılan hükümetin yerini dolduracak partilere bir göz atarsak, bu çerçeve içerisinde yükselen bir HP ile TDP’ninvedeYDP’nin olduğunu görürüz. HP-TDP koalisyonu olur denilirken HP’de son günlerde yaşananlar sanırım güven konusunda erozyona uğramasına neden oldu. Bence Emrullah Turanlı’nın konusu da bu politikanın bir parçasıdır ve bu UBP’nin hükümette yıpratılmasının ön görülme politikası ile eş değerdedir kanaatindeyim.
Keza Ayşegül Baybars’ın 7 ay sessiz kalmadı da bir anlamda temiz siyaset söylemleri ile politika yapmaya çalışanHP’ye kısmen de olsa bir darbe vuracak ve güven konusunda erozyona uğramasına neden olacak diye düşünenlerdenim.
Ortadoğu’da gelişen politik gelişmelere göre Toplum Mühendisleri de buradaki politikayı yeniden dizayn edecek . İnişli çıkışlı bir grafik çizen HP’nin gündemde tutulmasının yanısıraTDP’nin veYDP’nin yükselişe geçmesi sanırım bu yeni politikasının bir parçasıdır. Hükümetten memnun olmayan Türkiye’nin, yeni parti ve meclis dışında olup da halk tarafından sevilen yeni politikacı arayışı ile bunları cilalaması ve yükseltmesi bu politikanın da bir parçasıdır kanaatindeyim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.