“ Sanayinin Enerji Maliyetleri Türkiye Gibi Sübvanse Edilirse Hayat Ucuzlar ”
Yeni asgari ücret tartışmalarına farklı bir perspektifle katılan Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) yeni asgari ücretin “ hayatı pahalılaştırmasını” önlemek için Türkiye’nin yaptığı gibi sanayi ve üretim girdilerinin sübvanse edilmesi gerektiğini vurguladı.
TUTDER yönetim kurulu adına bugün yapılan konuya ilişkin açıklama söyle:
“ Türkiye’yi örnek alın
Geçen yılın son aylarında başlayan ‘yeni asgari ücret tespit’ görüşmeleri ve tartışmaları hemen her yıl olduğu gibi bu yılda asgari ücrete getirilecek bir miktar zamla sonuçlanacaktır. Yeni asgari ücretin belirlenmesini müteakip, bir yanda artıştan memnun olmayacak çalışan kesimin şikayetleri diğer yanda ise artışı karşılayamayacağından şikayetçi olacak işveren kesiminin açıklamaları bir süre medyada yer alacaktır.
Ancak her iki tarafın şikayetlerinin ötesinde kalıcı olacak bir konu vardır ki bu da hayatın daha da pahalı olacağı gerçeğidir.
TUTDER kurulduğu günden bu yana, hayat pahalılığına karşı hükümetlerin izlemekte oldukları politikaların yanlışlığına dikkat çekmekte ve buna bağlı olarak öneriler sunmaktadır. Ancak hükümetler önerilerimize kulak tıkamaktadır.
Biz yine bir kez daha belirtelim: Asgari ücrete getirilecek artış, tüketicinin halkın alım gücünü artırmayacaktır. Tam tersine pahalılığı fiyat artışlarını tetikleyecek ve belki de işsizliği artıracaktır. Yanlış tedaviler sağlıklı sonuçlar vermezler.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yerel basınımıza da yansıyan çok önemli ekonomik bir karar üreterek, sanayi elektriğine %16 oranında indirim yapmıştır. Üretim maliyetlerini düşürmek için atılmış bu adım, doğru bir adımdır.
TUTDER, neredeyse iki yılı aşkın bir süredir ülkemizde üretim maliyetlerini düşürmek için yerel sanayicimize sağlanan enerji fiyatlarının devlet tarafından sübvanseye edilmesini; yerel sanayimize sağlanacak hibe olanaklarıyla güneş enerji sistemlerinin kurulmasının desteklenmesini savunmakta, her fırsatta bu doğrultudaki görüşlerini açıklamaktadır. Hayat pahalılığıyla mücadelede alınması gereken kararlardan bir tanesi üretim maliyetlerini düşürmek için enerjinin sübvanseye edilmesi ve/veya ucuzlatılmasıdır.
Yine bu doğrultuda atılması gereken adımlardan bir diğeri ise ithalatta alınan KDV ve Fonların öncelikle gıda maddelerinde tamamen kaldırılması, ülkemizde üretimi olmayan ürünlerde ise minimum düzeye getirilmesidir. Bu iki temel uygulama hayat pahalılığının önüne geçilmesinde olmazsa olmazlardır.
Umarız bu kez, özellikle Türkiye örneğini de dikkate alarak, hükümetimiz benzeri bir politika değişikliğine gider.
Diğer türlü “ayni hamam ayni tas” siyaseti ile; pahalılık artarak; yoksulluk sınırına girecek nüfus artarak; temel gıda maddelerine ulaşamayan çocuk sayısı artarak, sosyal gerginliklere doğru fora yelken gideceğiz. Geç kalmadan, hükümet çeşitli sektör temsilcileriyle masaya oturarak, sürdürülebilir yeni bir ekonomi-politika belirlemelidir. Mantık bunu dayatmaktadır. Lha
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.