Atina Ulusal Gözlemevi Araştırma Direktörü Kostas Laguvardos, iklim krizinin Yunanistan’a ve bölgeye etkilerini değerlendirdi.
Yunan basınında son günlerde yer alan ve 2023’te ülkede son yılların en sıcak yazının yaşanabileceğine ilişkin tahminleri değerlendiren Laguvardos, “Son yıllarda her yaz sıcaklıklar normalin üzerinde seyrettiği için bu yazın da sıcak olabileceğini tahmin ediyoruz ancak bu yazın aşırı sıcak olacağını net olarak söylememiz mümkün değil” diye konuştu.
“EN KÖTÜ SENARYOYA HAZIR OLMALIYIZ”
Laguvardos, uzun süreli yüksek sıcaklıklar ve kuraklığın hakim olduğu iklim koşullarının kontrol edilemeyen geniş çaplı orman yangınlarına yol açabileceği uyarısında bulundu.
İspanya, Güney Fransa, Kuzey Fas ve Kuzey Cezayir bölgelerinde nisan ayı ortasındaki yağış miktarının azlığına dikkati çeken Laguvardos, bu yıl bölgede erken başlayan orman yangınlarının sebeplerinden birinin de bu olduğunu ifade etti.
Laguvardos, “Yazın nasıl geçeceğini bilemesek de en kötü senaryo için hazır olmalıyız.” dedi.
EN ÇOK SICAKLIK ARTIŞI AVRUPA’DA
İklim değişikliğine ilişkin değerlendirmede bulunmak için tek bir yılın verilerine odaklanmanın doğru olmayacağını belirten Laguvardos, bazı senelerin diğerlerine göre daha sıcak veya soğuk olabileceğini ancak dünya üzerindeki genel eğilimin sıcaklıkların artması yönünde olduğunu kaydetti.
Laguvardos, “Avrupa Birliği’ne (AB) bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre son 30 yılda en çok sıcaklık artışı görülen kıta, Avrupa.” diye konuştu.
Hava sıcaklıklarındaki artışın yağışların üzerinde de etkisinin olduğuna işaret eden Laguvardos, son yıllarda yıllık toplam yağış miktarında çok fazla değişim gözükmese de yağışlı gün sayısının azaldığını, buna karşın yağış şiddetinin arttığını dile getirdi.
Laguvardos, bu değişimin de sel olasılığını artırdığına ve tarımı olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
Gelecek 30 yılın en önemli sorunlarından birinin zaman zaman yaşanan aşırı yüksek sıcaklıklar olacağını söyleyen Laguvardos, özellikle geceleri hava sıcaklığının düşmesi zor olan büyük şehirlerde bunun ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti.
ÇÖZZÜM ÖNERİLERİ
Laguvardos, sıcaklıkların artması ve iklim değişikliği sorununun tek çözümünün karbondioksit salım oranının azalması olduğunu belirterek, birçok ülkenin ekonomik gerekçelerle buna yanaşmadığını ifade etti.
Bu konuda önlem alınmaması halinde sanayi öncesi döneme göre dünyada sıcaklığın 3-4 derece artabileceğini belirten Laguvardos, bu artışın 30-40 yıllık vadede buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı sıcak hava dalgaları, dev orman yangınları gibi sorunlara yol açabileceğine dikkati çekti.
Laguvardos, alınacak önlemlerin düşük gelirli gruplar için “maddi ağırlığı” varmış gibi gözükse de uzun vadede iklim değişikliğinin sonuçlarının düşük gelir grupları için daha büyük bir sorun haline gelebileceğini savundu.
Sıcaklık artışı sebebiyle daha çok klima ve enerji kullanım ihtiyacının doğabileceği örneğini veren Laguvardos, artan ihtiyaçları karşılamanın maliyetinin de yükseleceğine işaret etti.
“TÜRKİYE VE YUNANİSTAN İŞBİRLİĞİ YAPABİLİR”
Laguvardos, aynı coğrafyayı paylaşan Türkiye ile Yunanistan’ın iklim değişikliği konusunda işbirliği yapmalarına yönelik ilk adımlarının iki ülke bilim insanlarının veri ve fikir alışverişi olabileceğini belirterek, iki ülkenin karbondioksit salımını azaltmak, yenilenebilir enerji kaynakları yaratmak gibi konularda da işbirliğine gidebileceğini kaydetti.
Bu tür bir işbirliğinin farklı konular için de iyi örnek olabileceğini ifade eden Laguvardos, “Bilim insanlarından, siyasilerden iklim konusunda işbirliği için inisiyatif görmek isterim. Bu, birlikte çalışmak için çok iyi bir fırsat.” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.