Yunanistan, Türkiye ile Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları sınırlandırması konusunda anlaşma imzalayan Libya’nın Atina Büyükelçisi’ni sınır dışı etme kararı aldı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Libya’nın Atina Büyükelçisi’nin Dışişleri Bakanlığına çağrılarak, Yunan hükümetinin bu konudaki kararının kendisine bildirildiğini ve ülkeyi terk etmesi için 72 saat süre tanındığını açıkladı.
Kararın, Yunanistan’ın Trablus hükümetine karşı hoşnutsuzluğunun ifadesi olduğunu belirten Dendias, bu adımın Libya’nın Yunanistan’ın koyduğu kurallara riayet etmemesi nedeniyle atıldığını söyledi.
Dendias, sınır dışı kararının Libya ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmediğine dikkati çekti.
Dışişleri Bakanı Dendias, daha önce anlaşma metnini kendilerine iletmesi için Libya’ya cuma gününe kadar süre vermiş aksi halde Atina Büyükelçisi’nin sınır dışı edileceğini söylemişti.
Çavuşoğlu’ndan Yunanistan’a tepki
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İtalya’nın başkenti Roma’da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Libya ile imzalanan “deniz sınırı” anlaşmasına ilişkin açıklamada bulunan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
İki tane anlaşma imzaladık. Bir tanesi güvenlik iş birliği anlaşması. Uluslararası hukuka uygun bir anlaşma. Doğu Akdeniz’de biz başından beri hep şunu söylüyoruz. Güney Kıbrıs hariç bu konuda ikili ya da çok konulu anlaşmalara hazırız ama bazı ülkeler tek taraflı adımı ve Türkiye’yi eleştirmeyi tercih ettiler. Biz bölgede iş birliğinden yanayız.
(Yunanistan’ın Libya büyükelçisini sınır dışı kararı) Bir ülkeyi tehdit etmek doğru mu? Bu gizli saklı bir şey değil. Bizim meclisimizden geçen bir zaptın gizli kalması mümkün mü? Libya’ya telefon açıp da o belgeyi bana göndermezsen büyükelçini sınır dışı edeceğim dersen Libya böyle bir duruma boyun eğmez. Adam gibi isteselerdi Libya da verirdi biz de verirdik.
LİBYA ANLAŞMASI
TBMM Dışişleri Komisyonu’nda dün 27 Kasım tarihinde İstanbul’da imzalanan ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Arasında Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’ gündeme geldi. Komisyon Başkanı AKP’li Volkan Bozkır’ın talebi ile Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tartışma da yaratan anlaşmaya ilişkin bilgi verip, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Anlaşamaya ilişkin teknik bilgileri Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes anlattı.
Erciyes, “27 Kasım’da Libya’yla yaptığımız anlaşma, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarımızın ki bu kıta sahanlığı ile münhasır ekonomik bölge sınırlarımızın belirlenmesinde önemli bir adım oldu. Biliyorsunuz, 2011 yılında KKTC’yle bir kıta sahanlığı sınırlandırması anlaşması yapmıştık. Bu, Doğu Akdeniz’de ikili olarak yaptığımız bir anlaşma, ikinci anlaşmayı teşkil ediyor. 18.6 millik bir sınır çizgisiyle Libya’yla kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırını belirledik. Bu, Girit’e 45 mil uzaklıkta” dedi.
Anlaşma imzalandıktan sonra bazı ülkelerin uluslararası hukuka aykırılık iddiasında bulunduklarını hatırlatan Çağatay Erciyes, şöyle devam etti:
“Biz bu görüşleri tamamen reddettik. Anlaşma uluslararası hukuka tamamen uygun bir anlaşma. Zira kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgenin sınırlandırılmasında uluslararası hukukun koyduğu kural, sınırlandırmanın hakça olması. Bu anlaşma da hakkaniyet ilkesi çerçevesinde yapılan bir anlaşma çünkü uluslararası hukukta, Rum ve Yunanlıların iddialarının hilafına, adaların otomatik olarak kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge yaratma hakları yok. Sınırlandırmada adaların özel konumlarına bakılıyor, kıyı uzunluklarına bakılıyor, bulundukları coğrafyaya bakılıyor ve uluslararası mahkeme kararlarında da ikili anlaşmalarda da adalara hiçbir şekilde deniz yetki alanı verilmiyor. Türkiye de bu hakçalık prensibiyle hareket ederek bu anlaşmayı Libya’yla yaptı. Dolayısıyla bu anlaşmanın hem bizim tarafımızdan hem de Libya tarafından onaylanarak bir an önce Birleşmiş Milletlere bildirilmesi çok büyük önem taşıyor.”
Büyükelçi Erciyes, “Biliyorsunuz Rum-Yunan ikilisi üçlü iş birliği mekanizmaları veya kurdukları gaz forumuyla Türkiye’yi bölgede çevreleme şeklinde bir politika izliyorlardı. Bu yaptığımız anlaşma da bir bakımdan buna da bir cevap teşkil ediyor. Türkiye Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı uzunluğuna sahip ülke olarak Türkiye olmadan bölgede hiçbir adımın atılamayacağının da, hiçbir adımın başarılı olamayacağının da somut bir göstergesi bu anlaşma” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.