Yakın Doğu Üniversitesi’nin doktoralarını tamamlayan araştırmacılara yönelik başlattığı “Post-Doc Seminerleri” serisinin bu yılki ilk oturumlarında “Reformasyon, Sekülerleşme ve Laiklik” ile “Zanaat ve Sanat” konuları ele aldı. Seminer dizisi kapsamında, sosyolog yazar Prof. Dr. Besim Dellaloğlu, toplumsal ve kültürel dönüşüm süreçlerini katılımcılarla birlikte irdeledi.
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü’nün düzenlediği seminerlerin moderatörlüğünü ise Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Sayan üstlendi.
Prof. Dr. Besim Dellaloğlu, “Poetik ve Politik-Bir Kültürel Çalışmalar Ansiklopedisi” isimli kitabında yer verdiği 30 kavramı, Yakın Doğu Üniversitesi’nde katılımcılarla birlikte vereceği seminerlerde irdelemeye devam edecek.
İnanç sistemlerinin şekillenmesinde; reformasyon, sekülerleşme ve laiklik kavramları...
Prof. Dr. Besim Dellaloğlu, “Reformasyon, Sekülerleşme ve Laiklik” konulu konferansında; bu kavramların, toplumsal yapıların ve bireylerin inanç sistemlerinin şekillenmesinde önemli kavramlar olduğunu ifade etti. Bu kavramların tarihsel süreçlerde farklı anlamlar kazandığını vurgulayan Prof. Dr. Dellaloğlu “Bu süreç, feodal sistemden sanayileşmeye geçişle birlikte toplumların dini çeşitliliğinin artmasıyla ilişkilendirilmektedir” dedi.
Laiklik, devletin din karşısında nötrleşmesi anlamına geldiğini belirten Prof. Dr. Dellaloğlu, çoklu inanç sistemlerini barındıran bir devletin, ulusal eğitim sisteminde dini formasyonu yönetme sorumluluğu olduğunun altını çizdi. Laiklik ile sekülerlik kavramlarının, birbirine paralel bir şekilde geliştiğini ifade eden Prof. Dr. Dellaloğlu, laik devletlerde olması gereken ve olmaması gereken özelliklere de değindi. Prof. Dr. Dellaloğlu, “Laiklik, devlete ve kamu alanına yönelik bir kavramdır; bireysel inanç değildir” dedi. Devletin inançlara karşı tarafsız kalması ve her bireye eşit hizmet sunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Dellaloğlu, “Eğitim alanında laikliğin sağlanması da bu çerçevede önem taşımaktadır. Günümüzde bu kavramların nasıl işlediği üzerine düşünmek, toplumsal dinamikleri anlamak açısından kritik bir öneme sahiptir” dedi.
Zanaat ve sanatın tarihsel dönüşümünü örneklerle ele aldı!
Prof. Dr. Besim Dellaloğlu, “Zanaat ve Sanat” başlıklı seminerinde ise estetik kavramının tarihsel gelişimini ele alarak sanat ve zanaat arasındaki ince çizgiyi irdeledi. Prof. Dr. Dellaloğlu, estetiğin duyusal bir kavram olarak başladığını ancak günümüzde sanat alanını tanımlamak için kullanıldığını belirtti. Sunumunda ‘hüner ile yaratıcılık’ kavramlarını da irdeleyen Prof. Dr. Dellaloğlu, sanatın tarihsel dönüşümünü örneklerle ele aldı. Geçmişten ve günümüzden sanatçılara örnekler veren Prof. Dr. Dellaloğlu, modern sanat dünyasında popülist yaklaşımlar ve piyasanın etkisi altında sanat üretmenin farklı dinamiklerine değindi. Prof. Dr. Dellaloğlu, “Üretim ve tüketim arasındaki ilişkisellik ağının zamanla büyük ölçüde değiştiğini görüyoruz” dedi. Prof. Dr. Dellaloğlu, bu bağlamda estetik sanat rejiminin yerleşmesiyle birlikte sanatçılığın, üretim öncesi bir süreç olarak şekillenmeye başladığını belirtti ve bu dönüşümün, piyasa ve sanatçı arasındaki ilişkiyi yeniden tanımladığını dile getirdi. Yaratıcılığın sanatı içerdiğini ifade eden Prof. Dr. Dellaloğlu, “Zanaatçı yorumcudur, yaratıcı değildir. Yaratıcılık ise riskli bir kavram olabilir çünkü ‘yoktan var etmeyi’ yani geçmişte yalnızca tanrıya atfedilen bir gücü temsil eder” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.