Diyarbakır’ın Çınar ilçesine 13 kilometre mesafedeki Demirölçek Mahallesi yakınlarında yer alan, Roma İmparatorluğu döneminde ‘askeri yerleşim’ olarak kullanılan 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’nde, 2014’ten beri süren kazı çalışmalarında şimdiye kadar Mithras yer altı tapınağı, savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, sığınaklar, kaya mezarları, su kanallarına ulaşılmıştı.
AA’nın haberine göre Dicle Üniversitesi öğretim üyesi ve kazı başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki kalede gün yüzüne çıkarılan kemik flüt ve bronz anahtarlı yüzükle ilgili açıklama yaptı.
İki parça halinde bulunup birleştirilen flütün, küçükbaş hayvanın bacak kemiği üzerine yuvarlak delikler açılarak yapıldığını anlatan Coşkun, yüzeyinde biri kırık altı delik olduğunu, milattan sonra 4-5. yüzyıla tarihlendirildiğini belirtti.
Flütün askeri şehir Zerzevan’da yaşayanların müziğe ilgisini göstermesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Coşkun, şöyle konuştu: “Anahtarlı yüzüğün de kilit içerisine giren dil ve gövde kısmı, elle tutulan yüzük kısmına geçirilmiş. Dişli ucun bulunduğu gövde yüzük üzerine hareketli olarak eklenmiş. Dairesel formlu halkası açık uçlu olup birer kuş başıyla son buluyor. Çok özel eşyaların konulduğu sandığı açmak için kullanılan anahtarlı yüzük, milattan sonra 4. ila 5. yüzyıla ait. Söz konusu eserler kazılarda çok nadir ele geçmekte ve bölgede ilk defa karşımıza çıkmaktadır.”
2001’de başlayan çalışmalarda bu yıl tarihi Roma çeşmesi, büyük blokal taşlar, su kanalları ve çeşitli mimari yapılar ortaya çıkarılan Perre Antik Kentinde ise son olarak, nekropol alanının yan tarafında dokuma atölyesi ile yünlerin ipe dönüştüğü ağırlık taşları tespit edildi.
Müze Müdürü Mehmet Alkan, kazıların kışın gelmesiyle yavaşladığını belirterek şunları söyledi: “Yaklaşık bin metrekarelik alanda yaptığımız kazı çalışmalarında konut mimarisi, sivil mimariye ait yapılar tespit ettik. Bu yapılardan yola çıkarak milattan sonra 6. ile 7. yüzyıllar arasında gerçekleşen depremlerin Perre Antik Kenti’ndeki konut mimarisine de zarar verdiğini düşünmekteyiz.
Bugün yaptığımız kazı çalışmalarında ise ağırlık taşlarının bol miktarda yan yana bulunması, burada dokuma atölyesinin bulunduğu ve üretilen dokumaların boyama teknelerinde boyandığı gibi ciddi bulgular elimize geçti. Yine gördüğümüz sarnıçlar ve ezme tekneleri, Pompei tipi değirmen taşları da küçük ölçekli tahıl üretiminin yapıldığı ile ilgili bilgiler olarak elimize geçti.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.