UBP Milletvekili, eski Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Dr. Ziya Öztürkler, YKS sınavında baraj puan uygulamasının kaldırılmasıyla ilgili olarak, “Özellikle bu karar TC’deki devlet üniversitelerine olumlu yansıyabilir ve kontenjanlar doluluk noktasına gelebilir” ifadelerine yer verdi.
Ziya Öztürkler’in açıklaması şöyle
“Yükseköğrenim alanında uzun süre görev yapan bir eğitimci olarak 2022 YKS’den itibaren 150 olan TYT ve 180 olan AYT baraj puan uygulamasının kaldırılması konusuna iki boyutlu olarak, iki soru üzerinden bakabileceğimizi söyleyebilirim. Birincisi; üniversitede okuyan öğrenci sayısı artar mı? İkincisi ise; yükseköğrenimde kalite düşer mi?
Öncelikle şunu ifade etmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti’nde ÖSYM’nin yaptığı sınava yaklaşık 2 milyon öğrenci giriyor fakat yerleşen öğrenci sayısı 1 milyon civarında oluyor. Bu sayının içerisine KKTC Üniversiteleri dâhildir. Pandemi döneminde YÖK baraj puanını 180’den 170’e indirmişti ve sınav süresini de yaklaşık 30 dakika artırmıştı. Olumlu etkileri oldu. Sonraki yıl tekrar baraj puanı 150 ve 180’e çıkarılıp, sınav süresi 30 dakika indirildi. Bunun olumsuz yansımalarını da hep birlikte gördük. Geçtiğimiz yıl Türkçe sorularını yetiştiremediklerini belirtmişti öğrenciler. Sürenin artmasının öğrenci açısından olumlu olacağını düşünüyorum. Soruları yetiştirme stresi olmayınca, öğrenciler sınava daha iyi odaklanacaklardır.
Bu yıl ise baraj puan uygulaması YÖK tarafından tamamen kaldırdı. Bu ne anlama geliyor? Sınava giren pek çok öğrencinin dört yıllık ve iki yıllık bölümlere kendi istekleri doğrultusunda tercih yapabilecekleri anlamına geliyor. Özellikle bu karar TC’deki devlet üniversitelerine olumlu yansıyabilir ve kontenjanlar doluluk noktasına gelebilir. Tıp, hukuk, diş hekimliği, eczacılık, mühendislik, mimarlık ve öğretmenlik gibi programları tercih edebilmek için gerekli olan en düşük başarı sırası koşulu uygulaması devam ediyor. Biliyoruz ki Tıp Fakültesi’nde öğrenim görmek istiyorsan ilk 50 binin içinde olman gerekir.
Her yıl KKTC’ye 14 bin civarında kontenjan verilmektedir. Bu kontenjanların 10 bin civarı doluyor. Bizler de iyi çalışırsak, iyi hazırlanırsak KKTC üniversitelerini tercih eden öğrenci sayısında artış olabilir. İyi çalışma derken; öğrenci memnuniyetinin artırılması için servis, yeme içme, sosyal aktivite, kampüs olanakları, eğitim kalitesinin yüksek olması, akademik kadroların güçlendirilmesi, tanıtımların etkili bir şekilde yapılmasını sayabiliriz. Ayrıca üniversitelerin talebi, Bakanlığın ve YÖDAK’ın girişimleri ile YÖK tarafından KKTC’deki kontenjan sayısının artırılması ya da tercih yapılacak bölümlerin önünün açılması gerekir ki, biz günün sonunda YKS yolu ile KKTC üniversitelerine gelen öğrenci sayısını artırıp olumlu sonuçlar elde edebilelim.
Geçen yıl KKTC liselerinden mezun bine yakın öğrenci YKS sınava girmişti. Yaklaşık üç yüz öğrenci T.C. üniversitelerine yerleşebildi. Bu yıl öğrencilerimiz için bir fırsat, çalışma temposunu düşürmeden tabi ki, baraj kaldırılsa da bu herkesin üniversiteli olacağı anlamına gelmiyor. Örneğin X üniversitenin kontenjanında 30 kontenjan boş kalmışsa ve öğrenciler başvuru yapacaksa boş kalan kontenjan için yine yarışılacak. Sınav puanı ne kadar yüksek olursa öğrencinin üniversitede istediği bölüme girme olasılığı o doğrultuda yüksek olacaktır.
Peki, kalite düşer mi? Özellikle eğitimde kalitenin düşmesi hususunda T.C. ’de çok ciddi tartışmaların yaşandığını görüyorum. Kaliteyi sadece üniversiteye giriş ile bağdaştırmamak gerekir, üniversiteye giren her öğrencinin mezun olacağını da söyleyemeyiz. Ve kalitede önemli olan o üniversitenin gerekli akreditasyonlara, eğitim kalitesine sahip olmasıdır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.