Bu yazıyı yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm. Üstelik 2 gündür defalarca başlayıp defalarca vazgeçtim bu yazıdan. Kaç kez bu satırları bozup, çizip yeniden sıraladım inanın onu bile hatırlamıyorum. Sanki yazsam bir son olacakmış, bir veda yazısı gibi şekil bulacak düşüncesine kapıldım. Şimdi bile yüreğim “dur” diyor. “Yazma” diyor. *** O, huysuz, dik kafalı ihtiyar, biraz aksi, dediğim dedik, ancak bir o kadarda açık fikirli bir adam. İnatçı keçinin tekidir dersem yeridir. Yoğun bakımdan çıkıp bana el hareketi yapıp, “ulan küçük piç, Azrail ile o kadar kolay buluşacağımı mı zannediyordun?” diyeceğini biliyorum. Aslında ölüm korkusunu hissettiğim, ölmesinden çok korktuğum 3-5 insandan birisidir Arslan Mengüç. Her defasında “lan R siz olmaz benim adım ARslan” demelerine tanık oldum bir çok kez. Defalarca tansiyonun yükselişine, yüzünün kızarışına, dilini üst damağına vuruşuna şahit oldum. Babam gibi, abim gibi, kardeşim gibi sevdim onu. Hala da öyle seviyorum. Arkadaşlar hep söylerdi, “”Oshan bu adamı zapt edebilecek 1-2 kişi varsa sen bunlardan birisin” diye. Onu zapt edecek bir şeyim yok şu an. Elim kolum bağlı. Hastane yatağındaki hallerini düşündükçe içim eziliyor, ama “o inatçı ihtiyar bu kez de başaracak” diye mırıldanıyorum. “Hoca bana hiç evlilik nasihati verme sen tam 6 kez evlendin” diye söylediğimde kahkahalarla gülüşlerini, “yahu işte benim deneyimlerimi dinle, benim başaramadıklarımı gör ki uzun bir evliliğin olsun” gülüşmelerimizi. Hoyratça hatalarını yüzüne vurduğumda, çocuk gibi başını yere sokuşlarını hatırladıkça üzülüyorum. “Öldüğünde boom mikrofon ve reflektör benimdir ha” diye eşek şakaları yaptığımda “daha ölmemi çok beklersin” diye dalga geçmelerini düşündükçe kendime daha da kızıyorum. Onu sevenler çok sever, sevmeyenler ise adeta nefret edercesine uzak dururdu. Onu sevmeyi beceremeyenler, taşıdığı o kocaman samimi kalbi, yılların tüketemediği ve herkesi kendine hayran bırakan enerjisini fark edemeyenlerdi. Şimdi yine ciddi bir sınav veriyor. Arslan Mengüç kimleri kimleri terletmedi ki karşısında. Biraz kendisi hastane yatağında dinlendikçe aramıza geri dönecek. Biliyorum. Bekliyorum. Üstelik bu yazıları okuyup bir kez daha küfredecek bana. Yarım kalan bir çok projemiz var Arslan hoca. Kitap daha bitmedi. Kıbrıs’ın kadınlarının daha ilk cildini tamamlamadık. Üstelik belgeseli Rumca ve İngilizceye çevireceğiz. Daha benim romanımın üzerinden geçeceğiz. Bu savaş daha bitmedi. Sık dişini…
Zor yazı
- 19:20 - KTSYD üyeleri, kahramanlarımız için koşacak
- 18:29 - Girne'de kavga: Yolcu taşımacılığı yüzünden birbirine girdiler!
- 16:46 - Basketbolda Son Şampiyon İskele, şampiyonluk hedefiyle yeniden parkede
- 09:56 - Akansoy: CTP'nin erken seçim önergesi hâlâ yürürlükte bulunmaktadır.
- 09:52 - Basketbol MHK başkanından mesaj var: Ortak aklı oluşturduk, galiba başardık
- 09:47 - Lefkoşa'da yol yapım çalışması
- 09:43 - LAÜ’den Diş Hekimliği Haftası’na Özel Bilgilendirme
- 09:41 - Sıcaklık 15 dereceye düşecek
- 09:33 - Döviz güne nasıl başladı?
- 08:58 - İskele’de bugün 3 saatlik elektrik kesintisi yapılacak
- 18:37 - İskele'de elektrik kesintisi olacak
- 18:32 - Hasipoğlu: CTP’nin erken seçim önergesine ivediliği geri çektiğini açıkladı
- 18:29 - Ali Kişmir’e destek: 20 örgütten “ifade özgürlüğü” için dayanışma çağrısı
- 18:28 - Serin ve Nemli Hava Hakim Olacak
- 18:26 - Harmancı: LTB Kadın Sığınma Evi, bu ülkenin en büyük kazanımıdır
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.